Hastalık rahatsızlığı, bireyin fiziksel manada sağlıklı olduğu halde, en ufak bir ağrıyı dahi büyütüp mühim bir hastalığa yakalandığını yahut yakalanacağını düşünmesi ve kaygılanmasıdır. Tıbbi adı “Hipokondriyazis” olan bu hastalık, mühim ruhsal bozukluğu olmayanlarda görülebildiği gibi depresyon, şizofreni, paranoid gibi önemli hastalıklarla birlikte de görülebilir. Hipokondriyazis terimi, kaburgaların 6 yönünde ve bu bozukluğu olan çok sayıda hastada bulunan yaygın karın ağrısı yakınmalarını yansıtan “hipochonrium”dan alınmıştır.
Hastalık sorununa sahip şahısların birçoğu, hastalık hastası olduğunu kabul etmez ve hasta bulunduğu korkusunu devamlı yaşar. Uzmanlar tarafından herhangi bir rahatsızlığı olmadığı detaylı bir şekilde açıklansa da kendilerini bu kaygıdan kurtaramazlar. Bunun sonucunda birkaç ayda hatta birkaç haftada bir doktora gitmek isteyebilirler. şikayetlerine devamlı bir gerekçe bulurlar ve çevrelerindekileri bu gerekçelere inanmaları için de ikna etmeye çalışırlar. Sonuçta hastalıkla ilgili çok aşırı uğraşları kişiyi çok fazla derecede huzursuz eder ve onun şahsi, ailevi, sosyal ve mesleki işlevselliği bozulur.
çocukluğunda mühim bir hastalığa yakalanmış olan insanlarda, herhangi bir hastalıktan rahatsız olan ve bu hastalığa karşı çok fazla duyarlı olanlarda, sevdiği bir kişiyi kaybedenlerde, ailesinden birinde hastalık hastalığı var olanlarda bu hastalığın görülme riski yüksektir.
Hastaneye başvuranların yüzde 4-6′sında hipokondriyazis görülür. erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlıkta görülmektedir. Belirtiler en yoğun 20-30 yaşlarında başlar. bilhassa evhamlı, ayrıntıcı, ince huylu, titiz, mükemmeliyetçi yapıdaki kişide daha çok görülmektedir.
hastalık hastalığıHastalık hastalığı belirtileri nelerdir?
* Bu hastalığa sahip kişilerin bütün dikkatleri, neredeyse takıntılı şekilde kendi bedeni üzerindedir. Küçük bir sivilce veya yarada bile ciddi kaygı duyarlar.
* Vücudunda bir ağrı olup olmadığını devamlı kontrol ederler. Göğsünde oluşan bir adale ağrısını yürek krizi şekilde algılayabilirler yada çok yorgunluğun verdiği kafa dönmesinin mühim beyin hastalıklarıyla ilişkili olduğuna inanırlar.
* Bilmedikleri herhangi bir hastalığın belirtileri hakkında bilgi sahibi olduklarında zamanla bu belirtilerin kendilerinde de oluştuğu hissine kapılırlar.
* kendi kendilerine bir belirti hissettiğinde hemen doktora giderler ve çoğu süre sıhhatli olduklarına ikna olmazlar.
* sürekli tıbbi yayınları takip ederler, araştırırlar. yoğun yoğun doktor değiştirirler ve diğer tedavi seçeneklerini dahi deneyebilirler.
* Hastalıklarının psikolojik temelli olduğuna inanmadıkları için de psikolog ve ya psikiyatra gitme gereksinimi duymazlar.
Hastalık rahatsızlığı tedavisi nasıl yapılıyor?
Hipokondriyak hastalar öncelikle oldukça çok farklı branştan farklı doktora başvurur ve gerekli gereksiz oldukça çok tetkik yaptırırlar. Sonuçta fiziksel bir hastalık bulunamaz ve sıklıkla sağlık personeli sebebi ile psikiyatriye yönlendirilirler. Bu hastalarda direk ilk şekilde psikiyatriye müracaat bulunmamakta denecek kadar azdır.
Hastalık rahatsızlığı psikiyatrinin zor tedavi edilebilen hastalıkları arasındadır, çoğunlukta psikiyatrik tedaviye dirençlidir. fakat ilaç tedavisi, bireysel psikoterapi ve grup terapisi ile kombine edilirse tedavide başarı şansı artar.
evvela bireyin psikiyatrist/psikoloğuyla çok fazla iyi bir münasebet kurması gerekebilir. doktor doktor dolaşmaması, bir meslek yahut uğraş bulması, dikkatini günlük yaşam sorunlarına yöneltmesi konusu için hemfikir olunmalıdır. bireyin sosyo-ekonomik durumunun iyi olması, aile desteğinin olması, tedaviye yanıt sağlayan anksiyete veya depresyonunun bulunması, şikayetlerin birden başlaması, herhangi bir kişilik bozukluğunun bulunmaması düzelmenin daha çabuk olacağına dair müspet işaretlerdir. sonuç şekilde uygun bir tedavi ile hastaların üçte birisi ile yarısında ciddi ölçüde düzelmenin gerçekleştiği tahmin edilmekte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder