Siesta nedir?

Siesta, Meksika’yla özdeşleşmiş bir kavramdır. Bir Latin Amerika ülkesi olan Meksika, siesta denildiğinde ilk akla gelen ülkedir. ancak Siesta esasında bir ispanyol adetidir. ilginç bir adet bulunduğu için oldukça çok toplumun merakını çekmiş ve öteki toplumlarda da uygulanmıştır. Peki, siesta nedir?

Siesta, öğlen tatilinde insanların dinlenmek adına kısa aralıklar ile uyumasıdır. halk içinde bu uyuma “kestirme” olarak da tabir edilmekte. Bir ispanyol adeti olmasına karşın Meksikalılar uzun zaman ispanyollar ile iç içe yaşadığından siesta denilen adeti benimsemiş ve günümüze kadar uygulamaya devam etmiştir. Bu yüzden siestanın atası ispanyollar olsa da siesta denildiği zaman akla ilk olarak Meksika gelmektedir.



siestaLatin Amerika’nın ispanyolların sömürgesi altında bulunduğu senelerde, ispanya kendi kültürünü bu toplumlara empoze etmiştir. Siesta kültürü de böylece günümüze gelmeyi başarmıştır. neredeyse tüm Latin Amerika ülkelerinde siesta uygulamasının devam ettiği bilinmektedir. Siesta, Avrupa’da da bilinen bir uygulamadır. Buna misal şekilde, ünlü ressamların yaptıkları siesta konulu tabloları söyleyebiliriz. Resimde, Hollandalı ressam Van Gogh’un The Siesta adlı tablosunda, işe mola verip dinlenmekte olan insanları görmek mümkün.

Uygulama biçimi olarak, insanların bir köşede şapkalarıyla gözlerini meşhur Meksika şapkasıyla kapatmaları biçiminde olduğu tanımlanmaktadır. isimlendirilen bu durumların en büyük çünkü, ABD yapımı filmlerde sıcaktan bunalan Meksikalılar’ın bu biçimde uyukladığının gösterilmesidir.

Siesta nasıl ortaya çıkmıştır?

özellikleri itibarı ile değerlendirildiğinde bu kavramın sosyo kültürel, ekonomik ve iklimsel boyutlarla yoğun şekilde sıkı bir ilişkisinin olduğu görülmektedir. Siesta uygulamasının ortaya çıkmasının en büyük nedeni iklimsel koşullardır. Latin Amerika ülkelerinde öğlen vakitlerinde siestaaşırı sıcak olduğundan kimse alışveriş yapmak adına dışarı çıkmaz. Bu ülkelerde aktif hayat daha aşırı sabahın erken saatlerinde ve akşamüzerleri olmakta. öğlen vakitlerinde sıcaktan hiç bir aktivite yapamayan kişiler de uyumayı tercih etmişlerdir. süre içinde bu uygulama bir tane halini almıştır.

bu günlerde de bilhassa öğle vakitlerinde nakit harcamak istemeyen fukara kesim vasıtası ile siestanın ciddi bir etkinlik olduğu bilinmektedir. örnek olarak uyumak yerine bir kafeye gidip para harcamak durumunda kalınması ciddi ekonomik sıkıntıların yaşanmasına neden olacağından insanlar para harcamamak için uyumaktadır. Yani bu uygulamanın temelinde aslında ekonomik nedenler yatmaktadır.

Latin Amerika’da yaşayan birisi devlet memuru bile olsa öğle arasında bulduğu ilk fırsatta uyur. Yani patron, işçi ve memur olmasına bakılmaksızın herkes bu uygulamayı benimsemiş durumdadır. bedenin öğle arasındaki uyku yardımıyla dinlenmesi ile öğleden sonra meslek performansının da ciddi manada arttığı biliniyor. sebebi ise kişiler öğleden önceki bütün stresi uyku yardımıyla bedenlerinden atmaktadır. (Resim: Fransız ressam Camille Pissarro’nun The Siesta tablosu)

Siesta her ne kadar Meksika ile özdeşleştirilmiş olsa da aslında bu uygulamayı sıcaklık değeri yüksek olan her yurt yapmaktadır. mesela Arabistan’da da bilhassa esnaflar, öğle namazından sonra çok aşırı sıcaklar nedeni ile serin bir köşede uyumayı tercih ederler. Bu da bir bakıma siestadır.