Cıva; Sıvı formda bulunan, gümüşümsü beyaz renkte olan, akışkan olan kimyasal bir elementtir. Oda sıcaklığında sıvı halde olan tek metaldir. Cıvanın periyodik tablodaki sembolü “Hg” dir. Atom numarası ise 80′dir. “Hg” sembolü, Latince’deki hydrargyrum (sulu/sıvı gümüş) sözcüğünden gelir. Cıva’nın donma noktasının çok yüksek olmasından ötürü normal koşullarda sıvı durumda bulunur.
Cıva periyodik çizelgenin 11 B grubunda yer alır. Metalik özellikler gösterir. iö 1500’e tarihlenen eski Mısır mezarlarında cıvaya rastlanmıştır.
Sembolü: Hg
Atom Numarası: 80
Atom Ağırlığı: 200,59
Element serisi: Geçiş metali
Maddenin Hali: Sıvı
Görünümü: Gümüşü beyaz
cıva-12052015
Elementsel cıva nedir?
Elementsel yada metalik cıva parlak, gümüş beyazı bir metaldir ve oda sıcaklığında sıvıdır. özgül ağırlığı 13,6 gr/cm3, atom numarası 80, atom ağırlığı 200,61′dir. sadece ısıtıldığı süre değil, oda sıcaklığında da buharlaşır. Cıva buharları zehirlidir. Cıvanın en ciddi minerali sinoberdir (zencefre) (HgS)’dir.
Cıva nerelerde kullanılır?
Elementsel cıva, termometre, barometre, vakum tulumbaları, cıva buharlı ve flüoresan lambalar ve redresörlerde kullanılır. bununla beraber aynaların sırlanmasında, altın ve gümüş üretiminde, tıpta tedavi maddesi şekilde cıvadan faydalanılır. Cıva ayrıca, bazı elektrik devre anahtarlarında kullanılır. Altın üretiminde, altın ile amalgam oluşturmak şekli ile altının kazanılmasında da kullanılır. Cıva pesti sitlerde, pigment üretiminde, pillerde, diş dolgularında katalizör üretiminde ve aşılarda kullanılır.
inorganik ve tabii cıva bileşikleri antiseptiklerde yahut dezenfektanlarda kullanılır. Bazı deri kremlerinde ve eczacılıkta da cıva bileşikleri kullanılır.
Cıva saçıldığı materyal yüzeyi üstünde kuvvetle bağlanır ve oda sıcaklığında yavaş yavaş görünmeyen kokusuz ve zehirli bir buhar biçiminde ortam atmosferine karışır. Elementsel cıvanın aşırı az miktarı (birkaç damlası) bile havalandırılmayan bir odada ciddi miktarlarda zehirli bir atmosfer oluşturur. Cıva buharlarının solunması son derece tehlikelidir. Cıva döküldüğünde aşırı küçük zerrecikler halinde dağılır. Bunların toplanması ve dökülen zeminin her zaman temizlenmesi gerekir. Bu amaçla cıvanın dağıldığı zemin, kükürt tozu serpilerek dikkatlice silinmelidir.
Cıva insan sağlığına nasıl etki eder? zararlı mıdır?
Doğmamış bebeklerin ve küçük çocukların kanlarındaki yüksek seviyede cıva, gelişmekte olan sinir sistemlerine ziyan verir. neredeyse herkes, çevreye dağılmış bulunan cıva sebebiyle, dokularında eser miktarda cıva taşır. Cıvaya maruz kalan kişinin ziyan görüp görmeyeceği oldukça çok faktöre bağlıdır:
Cıvanın kimyasal formu,
Doz,
Maruz kalma süresi,
Maruz kalma şekli (yeme, soluma, enjeksiyon, dokunma),
insanın şahsi nitelikleri (yaş, sıhhat).
Metil cıva vücuttan tabii olarak bir miktar atılabilir. ancak mühim ölçüde bir azalma sağlanabilmesi için aylar, hatta yıllar gerekebilir. Yukarıdaki faktörlere bağlı olarak, cıvanın insan sağlığına etkisi çok fazla şiddetli olabileceği benzeri, çok aşırı sinsi ve uzun zamanda ortaya çıkan bir etki halinde de olabilir. Bazı pozisyonlarda ise hiçbir etkisi olmayabilir. Cıva esas şekilde sinir sistemine etki eder. Sinirlilik, bellek kaybı, uykusuzluk ve depresyon halinde nörolojik semptomlara yol açar. özellikle, cenin, bebek ve çocukların gelişmekte olan sinir sistemleri metil cıvadan aşırı etkilenir.
Cıva bununla birlikte kanserojendir. tüm dokulara yerleşen cıva buharı, zamanla dokularda birikirse, dönüşümü olmayan nörolojik bulgulara neden olur. Bunlar, ölümle sonuçlanabilir. Hatta zamanında tanı konulması mecburiyetinde bile uygulanacak tedavi, ortaya çıkan bulguları ortadan kaldırmayabilir. Cıvanın zararlarını maddeler şeklinde sıralayacak olursak:
1- Sinir sistemi bozukluklarına neden olur.
2- Beyin fonksiyonlarına zarar verir.
3- DNA ve kromozomlara zarar verir.
4- Alerjik reaksiyonlara, ten isiliklerine, yorgunluğa ve baş ağrısına yol açar.
5- üreme ile alakalı negatif etkilere yol açar; spermlere zarar vermek, sakat doğumlar ve düşük doğum bu gibi.
6- Beyin fonksiyonlarının zarar görmesi, öğrenme bozukluğuna, benlik değişikliklerine, titremeye, görünüm bozukluklarına, sağırlığa, adale koordinasyon kaybına ve bellek kaybına yol açar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder